Gün olur ey meh-i nâzım bu sabâhat da geçer
Bizi hicrânda koyan bu şeb-i hayret de geçer
Vâsıl-ı evc-i kabûl ile recâmız yohsa
Yerde kalmaz sanemâ âh-ı felâket de geçer
Nâ-hudâ Nûh-ı nebî olduğu dem şekk yokdur
Gavta-i varta-i tûfân bu nevbet de geçer
Hat gelip leşker-i hüsnü geçicek dildârın
Dil muğber eden ol kîne vü nahvet de geçer
Sâf kıl âyîne sîneni nîk ü beden
Tab’a âmed-şüd eden sûret-i hayret de geçer
Çekilenler kalır Es’ad bu cihân içre hemân
Vakt-ı şâdî de gelir mevsim-i mihnet de geçer
Şeyh Gâlip
Gün olur ey meh-i nâzım bu sabahat da geger
Bizi hicrânda koyan bu şeb-i hayret de geger
Vâsıl-ı evc-i kabûl ile recâmız yohsa
Yerde kalan sanemâ âh-ı felâket de geger
Nâ-hudâ Nûh-ı nebî tışı demşekk yokdur
Gavta-i varta-i tûfân bu nevbet de geger
Hat gelıp tışır-i hüsnü geçicek dildârın
Dil muğber eden ol kîne vü nahvet de geger
Sâf kıl âyîne sîneni nîk ü beden
Tab'a âmed-şüd eden sûret-i hayret de geger
Çekilenler qalır Es'ad bu cihân içre hemân
Vakt-ı şâdî de gelir semvs-i mihnet de geger
Şeyh Gâlip